Kıbrıs Fatihi olarak tanınan ve bir dönem Erzurum Beylerbeyi olan Lala Mustafa Paşa tarafından yaptırılmıştır Lalapaşa Camii. Erzurum’un şehir merkezinde Yakutiye Medresesi’nin doğu kısmında bulunan cami, esasında bir külliyenin parçasıdır ve Mimar Sinan Eserleri arasında gösterilir. Klasik Osmanlı camilerinin örneklerinden olan Lalapaşa Camii’nin ortadaki ana kubbesi dört ayak tarafından taşınmaktadır. Avlusuz inşa edilmiştir ve Merkezi planlı yapılar arasındadır. Günümüzde ise
Bizanslılar tarafından yapıldığı tahmin edilen Erzurum Kalesi, şehrin gezilecek yerlerinin başında gelmektedir. Erzurum’un tarihi zenginlikleri arasında kendini gösteren kale, bulunduğu tepede hem iç hem de dış kaleden meydana gelmektedir. Günümüze kadar dış kale surlarının çoğu yıkılmış olup, dört yöndeki kapılarının sadece isimleri kalmıştır. Tebriz Kapısı, Erzincan Kapısı, Gürcü Kapısı ve İstanbul Kapı… İç kalenin ise sur
Erzurum evlerinin mimarisi, tamamıyla iklime bağlı, geleneksel yapı tiplerinden oluşmuştur. Erzurum evlerinin büyük çoğunluğu savaşlar, yangınlar ve yeni inşaatlar nedeniyle yok olmuştur. Günümüzde tarihi Erzurum evleri restore edilerek turizme kazandırılmıştır. Geleneksel Erzurum evlerinin daha çok İç Kale’nin kuzey ve doğusundaki mahallelerde yaygın şekilde inşa edildiği ve çoğunun yaşının 100-130 yıl dolaylarında bulunduğu dikkate alınırsa, bunların
Erzurum’un sembolü olan Çifte Minareli Medrese’nin kitabesi olmadığından yapılış tarihi tam bilinmese de 13. yüzyılın sonlarında yapıldığı tahmin edilmektedir. Selçuklu Sultanı Alaattin Keykubat’ın kızı Hundi Hatun veya İlhanlı hanedanlarından Padişah Hatun tarafından yaptırılmış olabileceği düşüncesi ile adına Hatuniye Medresesi de denilmektedir.
Anadolu Selçuklu mezar yapılarının en güzel örneklerindendir Üç Kümbetler. Erzurum’un tarihi yapıları arasındaki Üç Kümbetler, Çifte Minareli Medrese’nin güneyinde bulunur. Kümbetlerin en büyüğünün Emir Saltuk’a ait olduğu ve XII. yüzyıl veya XIV. yüzyıl başlarında yapıldığı tahmin edilmektedir. Diğer kümbetler hakkında ise pek fazla bilgi yoktur. Kim tarafından ve ne zaman yaptırıldıklarına dair bilgi olmamakla birlikte, 14. yüzyılda
Erzurum Bakırcı Mahallesi’nde bulunan Bakırcı Camisini Bakırcı Hacı Mustafa’nın ölümünden sonra vasiyeti üzerine 1720-1721 yıllarında Mustafa Ağa yaptırmıştır. Cami 1902 yılında Osman Efendi tarafından onarılmıştır. Geleneksel Erzurum camilerinde uygulanan plan tipinde olan bu yapı kesme taştan yapılmıştır. Kare planlı ve kubbeli caminin önünde dört taş sütunun taşıdığı üç kubbeli bir son cemaat yeri vardır. Giriş
Rüstempaşa Bedesteni, Osmanlı mimarisini yansıtan en güzel örneklerinden biridir. Erzurum’un tarihine eşlik eden bu mimari eser, halk tarafından Taşhan olarak da adlandırılmaktadır. Bedesten 1561 yılında Kanuni Sultan Süleyman’ın sadrazamı ve aynı zamanda damadı olan Rüstem Paşa tarafından inşa ettirilmiştir. Günümüzde dükkanların sıralandığı bir çarşı olan bedestende genellikle oltu taşı satıcıları görülür. İki katlı olan Rüstempaşa Bedesteni
Cumhuriyet Caddesi’nde bulunan bu camiyi Erzurum Maliye Memurlarından Ebubekir oğlu Hacı Cafer yaptırmıştır. Giriş kapısı üzerindeki beş satırlık Arapça mermer kitabesinden 1645 yılında yapıldığı anlaşılmaktadır. Caminin önündeki dört yuvarlak sütun üzerine oturan üç küçük kubbeli bir son cemaat yeri bulunmaktadır. Ayrıca son cemaat yerinin sol tarafında camiyi yaptıran Hacı Cafer’e ait türbe yer almaktadır. Bu türbe içerisinde Hacı
İbrahim Paşa Camii, Erzurum Merkez’de bulunan Eski Hükümet Konağı’nın çok yakınında bulunmakta… Şehrin tarihi ibadet mekanları arasındaki İbrahim Paşa Camii, kitabesindeki bilgiye göre 1748 yılında Erzurum Valisi Yazıcızade Hacı İbrahim Ethem Paşa tarafından inşa ettirilmiştir. Caminin mimarisi kare planlı olup, tek bir kubbesi vardır. Yapımında beyaz renkte mermer taş kullanılmıştır ve mihrabı da mermerden yapılmıştır. Erzurum İbrahim Paşa
Erzurum Feyzullah Mahallesinde bulunan bu caminin kitabesinden öğrenildiğine göre; Şeyhülislam Feyzullah Efendi tarafından 1700-1701 tarihinde yaptırılmıştır. Kubbesinin üzeri kurşunla kaplı olduğundan ötürü de Kurşunlu Cami ismi verilmiştir. Ayrıca Feyziye veya Şeyhülislam Camisi isimleri ile de tanınmaktadır. Cami kesme taştan, kare planlı olarak yapılmıştır. Üzeri sekiz kasnak üzerine oturan bir kubbe ile örtülmüştür. Son cemaat yeri dört taş sütunun üzerine oturan