- Oca 22, 2019
- admin
- 0
Nef’î;
Erzurum’un Pasinler (Hasankale) ilçesinde dünyaya gelen şairin doğum tarihi 1572 olarak tahmin edilmektedir. Çocukluğunda çok sağlam bir medrese tahsili görerek Arapça ve Farsçayı çok iyi öğrenen Nef’î, şairliğe de oldukça erken yaşlarda başlamıştır. Asıl adı Ömer olan Nef’î mahlas olarak ilk önce, zararla ilgili anlamına gelen “Darrî”yi seçmiştir.
Ancak daha sonra tarihçi Gelibolulu Âlî tarafından kendisine, yararlı anlamına gelen “Nef’î” mahlası verilmiştir.
Kendine aşırı güven duyan, sık sık övünen ve öven bir şair olarak Nef’î, eski edebiyatımızın en büyük kaside ve fahriye şairi olarak kabul edilir. Şairin bir diğer önemli özelliği ise dilinin sivri olmasıdır, o kadar ki en önemli eserlerinden biri olan Sihâm-ı Kazâ’da babasını bile hicvetmiştir. Şairin bu eserinin dışında Türkçe ve Farsça Dîvân’ı da bulunmaktadır.
Ömrünün büyük bir bölümünü İstanbul’da geçiren şair, I. Ahmed, II. Mustafa, II. Osman ve IV. Murad gibi dört padişaha ve devletin diğer ileri gelenlerinden birçoğuna kasideler sunmuştur. Nef’î, çeşitli görevlerde bulunmuş olsa da bu görevlerinden azledilmiştir. Dilinin gazabına uğrayan şair, IV. Murad’ın emri veya izni ile idam edilmiştir. Şairin cesedinin denize atıldığı rivayet edilmektedir.